Sizlere yürürlükteki birkaç Anayasa maddesini hatırlatmak isterim.
Anayasa, mevkii-makamı ne olursa olsun hepimizi bağlar. İster Cumhurbaşkanı, ister Anayasa Mahkemesi Başkanı, ister Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ister Mafya Babası, ister Mahalle Bekçisi, isterse dağdaki Çoban olsun, kimse ayrıcalıklı değildir. Kural budur…
Anayasa Madde 14;
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan DEMOKRATİK VE LAİK Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa Madde 68/4;
Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine,
DEMOKRATİK VE LAİK Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz, sınıf veya zümre DİKTATÖRLÜĞÜNÜ veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz, suç işlenmesini teşvik edemez.
Anayasa Madde 69/5-6;
Bir siyasi partinin 68’inci maddenin 4’üncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir.
Anayasa Madde 69/9;
Yabancı devletlerden uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli kapatılır.
(Zencani ve Reza Zarrab AKP’lilere para verdiklerini iddia ediyor)
AKP, sabıkalı bir partidir!
Anayasa Mahkemesi 30 Temmuz 2008 tarihinde yaptığı karar toplantısında,
11 üyesinin 10 tanesi (Başkan Haşim Kılıç, karşı oy kullandı) AKP’nin “Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğuna karar verdi.”
11 üyeden 5’i AKP’nin temelli kapatılması, 6 üye ise AKP’nin hazine yardımının kesilmesi yönünde oy kullandı. Sonuçta AKP, hazine yardımının kesilmesi cezasına mahkum oldu.
Yani AKP sabıkalı ve laiklik ilkesini kaldırıp, İran tipi bir din devleti kurmaya kararlı bir partidir.
AKP’nin Genel Başkanı, Yardımcıları, bürokratları verdikleri beyanatlar-demeçlerle suç işlemeye devam da ısrar etmektedir.
AKP Genel Başkanı’nın “İslam’ın hükümlerini günlük hayatın içine yerleştireceğiz” diye konuşması, AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunun kesin kanıtıdır.
AKP’li TBMM Başkanı İsmail Kahraman defalarca “Laiklik ilkesi Anayasadan çıkarılmalıdır” diyerek, laiklik karşıtlığının kişisel değil, parti, yani kurumsal olarak karşı olduklarının kanıtıdır.
AKP’li çok sayıda milletvekili-Belediye Başkanı-İl-İlçe yöneticisi, her fırsatta laiklik karşıtı beyan ve eylemlerde bulunmuştur. Anayasanın “Devrim Kanunlarının Korunması” başlıklı 174’üncü maddesi, bizzat AKP’li Bakanlar ve bürokratlar tarafından defalarca ihlal edilmiştir.
Bu konuda yüzlerce yazılı ve görüntülü belge arşivimizde mevcuttur.
Merak edilen ve T.C Anayasası tarafından “Laik Cumhuriyeti koruma görevi verilen” devlet memurlarının gözlerinin nasıl bu kadar kör, kulaklarının nasıl bu kadar sağır olduklarıdır!
Yargı ve Kamu görevlilerinin “Laik Cumhuriyetin” yıkılmak eylemlerini görmemekte ısrar etmeleri, elbette ki kimsenin sorumluluğunu kaldırmayacaktır.
AKP Genel Başkanının tarikat şeyhlerini sürekli ziyaret etmesi, Bakanların tarikat ve cemaat önderlerinin ellerini öpmeleri, Bakanlıkların tarikat ve cemaatler tarafından pay edilmesine AKP yetkilileri tarafından izin verilmesi, FETÖ denilen silahlı terör örgüt lideri ile 11 yıl birlikte çalışılması, terör örgütü üyelerini devletimizin en hassas birimlerine sokmalarına bilerek ve planlayarak sokmaları, laik Cumhuriyete saldırının en açık şeklidir.
Hepimiz kendimize başlıktaki soruyu sormalıyız ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığını uyarmalıyız!
AKP Kapatılmalı mı?
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Ocak 2020
Rifat Serdaroğlu
CANLI yayında, “Rejim, fiili olarak değiştirilmiştir!”… Diyerek REJİMİMİZİN değiştirildiğini beyanı üzerinden kaç yıl geçti!? CUMHURİYET SAVCILARI NE İŞ YAPAR?
O günden bu güne kadar aldıkları maaşları iadesi ve görevlerine son verilmesi gerekmez mi?
Sayın Serdaroğlu,
Sizi Tele1 de izledim. Bu iktidar hakkında düşünceleriniz bizler gibi Laik ve Atatürk’cu vatanseverler için altın değerinde.
Ancak köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan süreçle çoğalan cahil, içe dönük ve muhafazakar zihniyet bu bakış açısına sahip değil. Çünkü onlara öyle öğretilmedi.
Şimdi bu insanlar erdoğan’ı icsellestirmis durumdalar.
Bu noktadan bizlerin durduğu noktaya gelmeleri ancak Devrim’lerin yeniden 21.gerceklerine uygun şekilde ele alınması ve Enstitülerinin hayata geçirilmesiyle mümkün duruyor.
İşte tam da bu noktada örgütlerinizi siyasi partilesmeyle beraber , bu zaruri ihtiyaçlara göre de modellemeye başlamanızı öneririm.
Dilerseniz bu konuda model olacak görüş ve önerimi sizlerle paylaşabilirim.
Saygılarımla
Murat Gulen
AKP MUTLAKA KAPATILMALI VE ERDOGAN BASTA OLMAK UZERE BUTUN TC HAINLERI YARGILANMALIDIR . VE SON SUR`ATLE DE ATATURK DEVRIMLERINE GECILMELIDIR. MURAT GULEN BEYE KATILIYORUM.
Çaresizliğinizi görüyorum. Bu korkak, günlük çıkarlarının esiri olmuş, kokuşmuş milleti ayağa kaldırmak çok zor.
Murat Bey Günaydın,
İlgi ve desteğinize teşekkür ederim.
e-posta adresime gönderirseniz, mutlaka değerlendiririz. Saygılar
rifatserdaroglu@gmail.com
DİN DİN DİN NE GELDİYSE BAŞIMIZA BU ARAPLARIN DİNİ YÜZÜNDEN GELDİ BÜTÜN PARTİLER OY KAYGISI YÜZÜNDEN DİNCİ KESİMİ KAYBETMEK İSTEMİYOR ÜLKENİN ÇOĞUNLUĞU DİNCİ OLUNCA İŞİN İÇİNDEN ÇIKILMAZ OLUYOR BÜTÜN HIRSIZLIKLARI TV LERDE BOY BOY ÇIKMASINA RAĞMEN AZDA OLSA YANDAŞI VARSA NE DENİRKİ BİRDE OY HIRSIZLIĞI ÖNLENMEZSE DİĞER PARTİLERDE ZAN ALTINDA KALIR SAYGILAR
Aynen katiliyorum
TURKIYEDE DIN SACMALIKLARI ILE SENELERDIR SURUNEN BIR YIGIN VAR. BIZ BU NETICESIZ YIGINLARI BIR SEKILDE DOGRU DURUST OKUTUP BILGILENDIREMEZ ISEK, BU DINCI SAPIK MUNAFIKLAR BULDUKLARI BOS ALANLARDA AT KOSTURMAGA DEVAM EDECEKLERDIR. EVVELA ERDOGAN YARGILANMALI VE ONU TAKIP EDENLERDE GEREKEN VATAN HAINLIKLERININ CEZALARINI ALMALIDIRLAR. TURKIYE ATATURKE DONMEDIKCE HIC BIR ZAMAN KENDINE GELEMEZ VE DEVAMLI SAVRULUR DURUR BIR GUN DE GELIR TAMAMEN ORTADAN KALKAR.
Elbette kapatılmalıdır ama kim kapatacak? Kapatacak yargı organı var mı? Önce görevini yapmayan yargı organlarını kapatmak gerekir. Anamızı öpen kadı ise kime şikayet edelim? Padişaha demeyin sakın. Selamlar.
balık baştan kokar önce bu kokuyu gidermek lazım değilmi ????
Dünyadaki tüm partilesmis devletlerde partiye ve kutsanmış lidere hizmet günahlardan arındırılmış tır algısı hakimdir. Bu nedenle vicdanlarda rahattır. Yanlış doğrunun yerini almıştır. Günahlar sevap olmuştur. Yani ahir zamanlar gelmiştir. Zulüm elbet bitecek her zaman olduğu gibi hak gelecektir. Tarihler 100 yıl sonrasının yine bir Mustafa’sına gebedir.
Despotizm ve nepotizm, nihilizm ve sinizm, narsizm ve şövenizm, yasa ve anayasa tanimazlık, insan hakları ve özgürlükleri karşıtlığı,hukuksuzluk ve adaletsizlik, rüşvet ve iltimas, yalan ve talan, baskı ve sömürü, gericilik ve yobazlık, biat ve cihad, manda ve mafya sembolü olmuş bir örgütün kapatılması hatta sorgulanması ve yargılanması en nesnel bir yasallıktır ve kaçınılmazlıktır. Ve er veya geç ama mutlaka gerçekleştirilecektir