2002 yılında “Sistem Sorunu” diye iki kitap yazdım.
“Suriye Sorunu” ile ilgili bir kitabı dört yazar birlikte yayınladık.
17/25 Aralık’tan önce “FETÖ’DEN ÖNCE ve FETÖ’DEN SONRA” diye iki tane daha yazdım. 2007 yılından bu güne kadar binlerce günlük yazı yazdım.
Önce FETÖ’NUN tetikçileri, sonra AKP tetikçileri ile yargıda boğuştum.
Baktım sadece yazmakla olmuyor, “Çoban Ateşi Hareketini” başlatıp 1,5 sene Türkiye’nin 74 İl’ini gezdik.
14 Mart 2020’de “Kurucular Kurulumuzu” toplayıp, partileşme sürecimizi başlatma kararı aldık. Bir lanet virüs çıktı, toplantımız 13 Mart’ta iptal edildi.
Bu virüs, bizim siyasi çalışmalarımızı belirsiz bir süre için erteletti.
Pes edecek miyiz? Elbette ki hayır!
AKP’den, onun faşist dikta yönetiminden, onların ağaları olan küresel çetelerden ve içteki uzantılarından korkan, onlardan beter olsun.
Şu an yaptığımızı paylaşmak isterim;
Çalışmalarımızı, Türk Milleti ile paylaşacağımız tüzük ve programı güncelliyoruz.
Dünyayı takip edip, gelişmeleri dikkatle izliyoruz. Enerji depoluyoruz.
Hepimizin yapması gereken ilk işimiz, virüs salgınından sağ ve sağlıklı olarak kurtulmaktır. Anadolu deyişiyle “Postu deldirmemeliyiz!”
Bunu kendimiz, ailemiz ve dostlarımızla birlikte başaracağız. Bu mücadelede yalnızız. Çünkü, devletimizi yönetenler, başka devletlerin yöneticileri gibi davranmıyor. Yardım yapar(mış), çalışıyor(muş) gibi yapıyor bizim tek adam yönetimi!
En büyük şanssızlığımız, dünyanın mücadele ettiği bu virüs salgınına Türkiye’nin AKP yönetiminde yakalanmamızdır!
Tüm çok partili hayatımız boyunca, AKP kadar beceriksiz, yalancı, soyguncu bir parti görmemiştik. Bu tek adamın soygun düzenini, başka ülkelerin parlamentoları karar altına alıp dünyaya duyuruyor.
Ülkemizde hukuk yok, adalet yok, ekonomi tükenmiş, sadece bir ailenin damadı olduğu için hazinemizin başına getirilmiş acemi bir oğlan, geleceğimizi paramparça ediyor. Genç işsizlikte dünya rekoru bizde. Kriz sebebiyle, işsizler ordusuna her gün binlerce insan katılıyor.
AKP denen suç örgütü neyle uğraşıyor?
Katilleri, sapıkları hapishaneden çıkarıyor, kendisine muhalif ne kadar demokrat insan varsa onları zindana atıyor. Televizyonları, gazeteleri kapatmaya çalışıyor!
Saraylarda oturan utanmazlar, gecekonduda oturan gariban işçiden, memurdan zorla bağış topluyor.
Tek Adam, her hareketiyle “Ben sadece AKP’lilerin Cumhurbaşkanıyım” diyor.
Kendi partisinden olmayan Belediyelerin fakir-fukaraya-kimsesizlere-muhtaçlara yemek dağıtan aşevlerinin parasına el koyuyor.
Kamuoyu, yapay gündemlerle oyalanıyor. Yok Süleyman efendi istifa etmiş, yok Berat efendi güç kaybetmiş, gibi saçmalıklarla ve yalaka-besleme gazetecilerle kafa karıştırıyor!
Süleyman gelirken Türk Milletine mi soruldu ki, giderken sorsunlar?
Dikta rejimlerinde kimse istifa edemez. Sadece kovulur…
Değerli Okurlar;
Tüm bu uyandırma çalışmalarımıza rağmen, son araştırmaya göre,
Türk Milletinin sadece %60’ı AKP’den umudu kesmiş durumda!
Başka bir ülkede böyle bir yönetim olsa, sopa ile kovarlardı…
Şimdi, virüs salgınını bahane ederek “Evde Kal Türkiyem” diye bir kampanya yürütüyorlar.
Türk Milletini zor gününde hiç hatırlamayan bir sürü ilkel insan, milleti suskun kalmaya, kaderine rıza göstermeye, kendi zavallılıklarını Türk Milletinin üzerine yıkmaya çalışıyor.
Allah aşkına söyler misiniz? Bir adet maskeyi vatandaşına dağıtamayan, belediyeleri senden-benden diye ayıran, aşevlerinin parasına el koyan birileri sizce insan olabilir mi?
Bunlardan yardım bekleyenin destek görme şansı, cehennemde klimalı soğuk oda arayandan daha azdır.
“Evde Kal Türkiyem” kampanyasına şu şekilde destek vermeliyiz;
“Şimdilik Evde Kal Türkiyem!”
Virüsü yendiğimiz an, başımıza bela olan siyasi virüsleri yenmek için
yeni kampanyamız zafere ulaşıncaya kadar “Ayağa Kalk Türkiyem” “Kaderine El Koy Türkiyem” olacaktır.
Yapılanları, hukuksuzluğu, eşitsizliği, hırsızlıkları, zindandaki fikir insanlarını unutmak yok! Unutursak, kanımız kurusun.
Çoban Ateşi Hareketi her zaman Türk Milletinin emrindedir…
Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Nisan 2020
Rifat Serdaroğlu
Tmm Hocam da,Bunları Hala ağ babaları destekliyo,amma velakin Krizle geldiler Krizle de gidecekler,yoksa yandık ki ne yandık
Kaleminize sağlık.
Parti en kısa zamanda kurulmalı.
Hayırlısı ile…
Korkak hergün,yiğit birgün ölür özdeyişinin karşılığı olan yiğit insan dilerim bu belayı sağlık içinde atlatırız ve bu sülüklerden kurtuluruz!Sevgilerimle.
Haddim değil ama, sadece bir öneri; muhalif olan tüm vatanseverler ve tüm olası oluşumları da kastederek söylüyorum:Bu Çoban ateşi olur veya kor ateşi olur..çok daha güçlü olabilmek adına lütfen ortak bir platformda , aynen kuvai milliye zihniyeti ile birleşiniz.aradaki ufak tefek farklılıkları bir kenara atınız..
Sn Rifat Serdaroğlu,
Planlamaların ilk sıralarına kapatılan köy enstitülerinin güncel versiyonunun kurulmasını eklenmesi zorunluluktur. Aksi durumda halkımızın eğitimini ve gelişmesini hızlandırmak çok zor olur. Saygılarımla.
Sayın Bakanım,
Çalışmalarınızı ve yazılarınızı yakından takip ediyorum ve sizleri bu çalışmalarınız için kutluyorum. Ancak size bir sorum olacak : İçinde bulunduğumuz şartlarda, kurmayı planladığınız, Atatürkçü, demokratik ve laik Cumhuriyetimizin temel değerlerini esas alan yeni bir partinin, bugüne kadar kendimize en yakın hissettiğimiz ( bazı yanlışları olsa bile) CHP için sonuçta bir risk teşkil edeceğini dolayısıyla AKP karşısında oy bölünmesi getireceği ve sonuçta yine AKP nin işine yarayacağı konusundaki yorumlarınız nedir?
Teşekkür ederim,
H. Kemal GÖRGÜNEL
Merhabalar;
CHP, ülkemizin önemli kurumlarından biridir. CHP, AKP’yi sandıkta yenecek bir performans gösterseydi, kim parti kurmak isterdi ki?
Siyaset boşluk kaldırmaz. Birileri doldurur. Türkiye’de Siyasi İslam’ın alternatifi yine Davutoğlu-Babacan’dan oluşan siyasi İslam mı olacak?
Ülke batarken, hala parti düşünmeyi doğru bulmuyorum. Bizim mücadelemiz, devletimizi yeniden Cumhuriyet değerlerine kavuşturmaktır. Saygılarımla