DELİ GÖMLEĞİ

Her yazıya “AKP Genel Başkanı” veya Erdoğan diye başlamaktan, inanın ben de bıktım! Ama ne yapabiliriz ki? 2002’den beri ülkedeki olumlu-olumsuz her olayın sorumlusu kendisi. Hele Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen ucubeden sonra, ülke yönetimi iyice zıvanadan çıktı.
Bugün Türkiye’de, hukuk yok, adalet yok, bağımsız yargı yok, TBMM oyuncak olmuş, devlet “parti devleti”, devletin kurumlarının tamamı AKP’nin yan kuruluşları haline gelmiş. Muhalefet çaresiz ve yetersiz!

Peki, ne yapacağız? AKP Genel Başkanının, ülkeye giydirmek istediği deli gömleğini kabullenecek miyiz?
Türk Milletini “Aptal” ve özür dileyerek yazıyorum, “Sağmal İnek” konumuna düşürüp, tebaa olarak gören ortaçağ kafasına boyun mu eğeceğiz?
Yoksa mevcut muhalefet partileri gibi muhalefetçilik oynayıp, AKP’nin kanunsuz işlerini meşrulaştıracak mıyız?

Başkalarının ne yapacağını, bugüne kadarki tutumlarından tahmin edebiliyoruz.
Bizler Çoban Ateşi Hareketi Gönüllüleri ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz!

Ülkeye giydirilmek istenen deli gömleğini parçalamak, “Tek Adam” diktasına dayalı Cumhurbaşkanı Hükümet Sisteminin kalıcı olmasına karşı durmak, hukukun-özgürlüğün-adaletin-barışın-kuvvetler ayrılığının hakim olduğu laik demokratik Parlamenter Rejimi tekrar kurmak için direneceğiz…

Anayasalar, millet ile devlet arasında yapılan ve halkın onayı ile yürürlüğe giren birer sosyal mukaveledir. 18 yıllık AKP iktidarı sonunda Türk Milletinin,
Türk Devleti ile yeni bir mukavele yapması şart olmuştur.
Mümkün olan en geniş uzlaşma ile bunu gerçekleştireceğiz.

Değerli Okurlar;
Haksızlıklara, yolsuzluklara, dikta özentilerine karşı bütün yasal yolların tükendiği noktada, amacı “Kamu Vicdanına” çağrı olan sivil direniş, meşru bir araçtır.
Eleştirebilen, kendisinin ve çocuklarının geleceğini düşünen, helal kazancıyla, onuruyla özgür olarak yaşamak, insanların daha korkunç toplumsal felaketlerin önüne geçmek için yapacakları sivil direniş en son demokratik, meşru çaredir.

Bu direniş bireyin, kişisel çıkarlar-parti çıkarları- grup ve aile çıkarlarından bağımsız olarak yapılmalıdır. Her görüşten vatandaşımızın büyük çoğunluğunun kabul edebileceği (Anayasamızın ilk altı maddesi gibi), (Kişi hak ve özgürlüklerinin korunması gibi), (İnanç Özgürlüğü gibi) konular direniş nedeni olacaktır. Bu eylem, kişinin kendi vicdani hesaplaşmasının sonucu gelişen demokratik bir isyan türüdür.

Başka bir deyişle;
Sivil direniş, gündelik ilişkilerimizde bizi bir arada tutan ahlaki değerlerini (Haksızlıklara, hırsızlıklara, zulme karşı çıkmak, yalan söylememek, sahtekarlık yapmamak, sözümüzü tutmak, açıklık, şeffaflık, hesap vermek gibi) ülkenin politik gündemine taşıma çabasıdır.

Politik ve hukuki sorumluluğu üstlenerek kamu vicdanını uyarmak amacını taşıyan direnişler asla şiddet içermeyecektir ve sonuç alıncaya kadar sürdürülecektir.

Değerli Okurlar;
AKP Genel Başkanı, başka hiçbir ülkede uygulanmayan “65 yaş üstündeki vatandaşlarına” sokağa çıkma yasağı uyguluyor! Bizler, yani (+65) olanlar bu vatanın hafızasıyız. Sayımız yaklaşık 8 milyon.
Bizler, yakın yaşanmışlıkları, kimin nasıl zengin olduğunu, kimin İhvan elemanı, kimin FETÖ’cu, kimin bölücü olduğunu çok iyi biliyoruz. AKP, bizleri evlerde tutarak, toplumsal hafızayı çarpıtmak istiyor. Bu oyunu bizler bozacağız!

Tüm sivil direniş eylemlerimize, önce (+65)ler olarak bizler katılacağız. Gençlerimizin bu direnişlere katılmalarına izin vermeyeceğiz. Onlar ülke yönetmeye hazırlansınlar. Ülkemizin bu hale gelmesinde, bizlerin çok hatası var. Bizler kirlettik veya kirletilmesine engel olamadık, ama bizler mutlaka temizleyeceğiz…

Bir eylem anında, Soylu Süleyman’ın polisleri, babasının dostlarını, ana-babaları yaşındaki insanları coplasınlar, biber gazı sıksınlar.
Polisler, onları eğiten şimdi emekli olmuş öğretmenlerini coplasınlar.
Kanunsuz gücün, hukuksuz iktidarın, FETÖ’nun önünde eğilen Cumhuriyetin Savcıları, Yargıçları bizleri tutuklayıp hapse atsın. Vız gelir, tırıs gider.

T.C Devleti, mutlaka Atatürk Cumhuriyetinin kuruluş değerlerine dönecektir.
Ya dönecektir, ya dönecektir…

Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Mayıs 2020
Rifat Serdaroğlu

7 thoughts on “DELİ GÖMLEĞİ

  1. Bunu başaramaz isek 57 yaşında hayata veda eden Atamıza borcumuzu ödeyemeyiz.

  2. Çoban Ateşini , programı ve çok donanımlı, çalışkan ve dürüst ekibi ile çok kısa zamanda partileşmiş olarak görmeyi umut ediyor,sabırsızlanıyoruz.!

  3. Ne çekiyorsak muhalefetsizlikten çekiyoruz. Tüm muhalefet partilerini toplasan bir AKP ye kafa tutacak güç olamıyorlar! Bir yerlerde yanlış var ama nerde? Başta CHP’de yanlış var, öncelikle Kılıçtaroğlu gitmeli,yeni bir lider gelmelidir. Kişiliğine,bilgisine bir sözümüz yok ama liderlik vasfı maalesef Kılıçtaroğlu’nun!

  4. Bilmek BAŞKA.. Uygulaya-Bilmek Başka boyutlar değil midir? Bugün Hala Klasik LİDERLİK Üzerinde “sihirli değnek olarak” Medet umuluyor AMA Asıl gizli kalan “kritik eylem- işin özünü kavrayarak uygun kadrolarla ‘taşı gediğine oturtup’ Amaçlara uygun İş*BİTİRME” kabiliyetidir! ARTIK Bunun da genel adı #StratejikPLANLAMA ve YÖNETİŞİM olarak öne çıkmaktadır! Bilgilerinize..

Düşüncelerinizi yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s