ATATÜRK OLMAK!
Bugün, Büyük Atatürk’ün ölümünün 83. Yılı.
Gün Atatürk’ü yas ile anma günü değil, Atatürk gibi olmak günüdür.
30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros ateşkes antlaşması incelendiğinde,
bu antlaşma ile bırakın bir bağımsız devleti, ortada bir devlet bile kalmadığı görülmektedir.
Bunun en somut göstergesi, Wilson ilkelerine dayalı bir barış getirecek bu antlaşmaya tamamen aykırı olarak, 3 Kasım’da yani antlaşmadan dört gün sonra İngilizlerin Musul’u işgal ederek emperyalist emellerini arsızca ortaya koymalarıdır.
18 Kasım’da itilaf devletlerine ait gemiler İstanbul’a demir atmışlar ve diğer işgaller de bunu takip etmiştir. 18 Kasım’da İngiltere Dışişleri Bakanı, Avam Kamarasında yaptığı konuşmada;
Arap-Ermeni-Rum-Yahudi azınlıkların Türk Egemenliğinden kurtarılacağını söyleyerek bunları Türklere karşı savaşmaya yöneltiyor ve Doğudaki Kürtçülük olayını körüklüyordu.
21 Aralık 1918’de, tam bir İngiliz kuklası haline gelen Vahdettin, yetkilerine dayanarak Meclis-i Mebusan’ı dağıtıyordu. Bu kargaşa ortamında emperyalist güçler ülkedeki bölünmeyi hızlandırmak için çeşitli örgütler kurduruyordu. Ermeni Patriği, Rum-Ermeni Komitesi ile aynı tür bir çalışmayı yürütüyor,
İngiliz desteği ile Kürdistan Teali Cemiyeti- İngiliz Muhipleri Derneği- Teali İslam Derneği kurduruluyordu. Ordular terhis ettiriliyor, silah ve mühimmata el konuyor, haberleşmeden ulaşıma her konuda denetim emperyalist ittifak devletine veriliyordu.
Bu, öyle karanlık ve umutsuz bir dönemdi ki, Amerikan Misyoner Okullarında yetişen bazı ajanlar, çaresiz Türk Aydınlarının aklını “Amerikan Mandası” olalım gibi haysiyetsiz düşüncelerle çelebiliyorlardı.
İşte “Atatürk Olmak” böyle bir ortamda da, “Geldikleri Gibi Giderler” diyebilmektir.
19 Mayıs 1919’da Atatürk Samsun’a çıkarken, bu karanlık tablonun daha da umutsuz bir yanı vardı.
O yıllarda Türkiye’nin nüfusu 13 milyon kadardı ve tüm okur-yazar sayısı 600 bin kişi idi. “Elif-Ba” demeyi bilenle, üniversite mezunu olanların toplam sayısı
600 bin idi! Anadolu yıllar süren savaşlardan bitkin ve perişandı.
Yoksuldu. Ekonomisi kötü değil, bitmişti!
Kısaca Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919’da Amasya Tamim’ini yayınlarken, emperyalist güçlere savaş açarken ona, ülke nüfusunun yaklaşık %50’si karşı çıkıyordu. Bu yüzde elli ki, ülkenin varlıklı, şeriat ve hilafet isteyen tarikat-cemaatlerden oluşan en tutucu kesimi idi.
Bunlar Amerikan-İngiliz Mandası istiyordu. Mustafa Kemal ile beraber olanlar, tarikatlar-cemaatler gibi örgütlü değillerdi ama onlar, bağımsızlığa ve Mustafa Kemal’e inanmış vatanseverlerdi.
Onların vatanlarını korumak, işgali bitirmek ve Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmaktan başka hiçbir emelleri yoktu.
Onlar Mustafa Kemal’in Askerleriydiler ve büyük ozanın söylediği gibi,
“Karanlıklar çıkıncaya kadar aydınlığa” bir kerem gibi yana-yana savaşacaklardı.
Bu ruhla yetişen Türk Milletinin evlatlarını, “Mustafa Kemal’in Askerlerini” bugün, mahkemeler, cezaevleri, parti Komiseri Valiler- ve Faşist yöntemlerle mi yıldıracaksınız?
Güleriz sizin halinize. Eğer bakacak yüzünüz kaldıysa, Anıt Kabir’e bakın ve dönün bir de DOĞRU Partililere bakın! Akın akın geliyoruz!
Yarın Türk Tarihinin En Büyük Devrimcisini Anacağız…
Sağlık ve başarı dileklerimle 10 KASIM 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
En içten ve gerçek ATATÜRK’cü insan ve siyaset adamı sevgili SERDAROĞLU’na, bu gerçekten muhteşem ve büyüleyen yazısı için en yürekten tebrikler, sonsuz teşekkürler, en iyi dilekler, içten selamlar, derin saygılar, üstün başarılar, yeni umutlar ve özel bir ithaf :
BUGÜN, ON KASIM İKİ BİN YİRMİ BİR
Bugün,,dahi önder Atatürk’ü anan 10 Kasım iki bin yirmi bir.
Bugün,çok derin bir saygı ve en sonsuz bir sevgi simgesidir.
Bugün,biz 83 milyon yurttaş olarak 83’üncü kez ulu yastayız
Yani O’na rahmet ve sükunet vermesi için Tanrı’ya duadayız.
Bugün,bu kadim yurdun ve ulusun en kederli ve elemli günü
Yani O’nu,omuzlara alıp ölümsüzlüğe uğurlayışın yıldönümü.
Biz, bugün, O’na iki ayyaştan biri ve çömez devlet şefi diyenleri
Ve saygıya sap gibi duruş diyerek O’nu kabrinde bile incitenleri
Ve O’nun en büyük eseri T.C’ye kin duyan iç ve dış BOP’cuları
Ve bunlara domuz bağı ile bağlı açık ve gizli Beşinci Kol’cuları,
Tüm yurtca ve ulusca lanetliyoruz ve sonsuza dek lanetleyeceğiz,
Ve tümünü teşhir, tel’in ve mahküm ediyoruz ve daima edeceğiz.
Gönül Pınar Atacı, 10.Kasım.2021,SAAT 9.05