HEM ARSIZ HEM HIRSIZ
Arsız kişi gücü eline geçirdiğinde, adalet de susturulmuşsa, haklı olan suçlu durumuna düşer!
Arsız kişi durmaz ve suç işlemeye, insanları ezmeye devam eder!
Arsız kişi, suçlarının ortaya çıkmaması, çalmaya devam edebilmesi için, sürekli kavga, kargaşa ortamına ihtiyaç duyar.
Adalet yok, Polis de Arsız’dan yana ise, ne yapacaksınız da hem Arsız’dan kurtulacaksınız, hem de suç işlemeden huzura kavuşacaksınız?
Öncelikle, Arsız kişi gibi düşünüp onun nelerden çekindiğini bulacaksınız. Arsız’ın korktuğu, karşısında birlik olunması ve açıklıktır. Eğer, demokrasisi gelişmiş ülkelerdeki gibi polisin, yargının gelip görevlerini yapmalarını beklerseniz, çok beklersiniz ve çok üzülürsünüz.
İlk işiniz mahallenizdeki namuslu insanlarla biraraya gelip, güçlerinizi birleştirmektir.
Arsız kişiyi, kırmadan dökmeden etkisiz duruma getirip elindeki gücü (silahı) alacaksınız ve polise teslim edeceksiniz. Yasal protesto haklarınızı kullanıp haklarınızı ve sorumluluklarınızı bilen bireyler olarak herkese olayı duyuracaksınız, polisin ve adalet mekanizmalarının düzgün çalışmalarını sağlayacaksınız…
Bu anlatılan basit bireysel bir mesele!
Ama ülkenizi, seçimle işbaşına gelip bir organize suç örgütüne dönüşen bir parti yönetiyorsa daha organize ve dikkatli olup elinizi çabuk tutmanız gerekir.
Ülkenizde, anayasayı, hukuk devletini, laikliği, özgürlükleri askıya alan bir yönetime karşı, Danimarka’da muhalefet yapar gibi davranırsanız, hem Arsız-Hırsız takımını azdırırsınız, hem de özgürlüğünüzü kaybedersiniz.
Şu gerçeği hep aklınızda tutun;
Ortaçağ kalıntısı tarikat-cemaat-ihvan ve muaviye kafalı yobazlar nasıl ki “Cumhuriyeti yıkıp, İran tipi bir din devleti kurmayı” kendileri için hak olarak görüyorsa, bizlerin yani vatanseverlerin-demokratların-Atatürkçülerin-hukuk devleti ve laik cumhuriyeti-kadın erkek eşitliğini savunanların da Cumhuriyeti korumak gibi çok kutsal bir hakkımız ve görevimiz vardır.
Genelkurmay Komuta Heyeti “Lozan’ı Montrö’yü” savunan Atatürkçü Amiral ve Generalleri suçlayacak kadar ihanet içinde olabilir. Yüksek Yargı, Yüksek Seçim Kurulu, Emniyet, MİT kendi milletinin aleyhine çalışabilecek kadar Saray’a bağlı olabilir.
Tüm bu olumsuz şartlar karşısında asla umutsuzluğa kapılmayacak ve tek güç kaynağımız olan Türk Milletine gerçekleri anlatacağız. Hem de sokak-sokak, ev-ev, fert-fert gerçekleri anlatacağız.
Türk Milleti, kendi sesiyle uyumlu, namuslu siyasetçilerin sesini çok çabuk anlayacaktır. Tıpkı Kurtuluş Savaşında Atatürk’ü anladığı gibi…
Tüm Milletini ayağa kaldırdığımızda, onun gücünü yanımıza aldığımızda, tüm hırsız-katil-yobaz-emperyalist devletlerin paralı uşakları yer altına kaçacaklardır.
Sonra, Atatürk İlke ve Devrimlerinin devletimizde yeniden etkin olması sağlanacak ve hem ülkemizin yeniden imar ve inşasına milletimizle birlikte başlanacak, aynı zamanda devletimizi-milletimizi soyan
Müslüman mintanı giymiş seccade şeytanlarının tümünden hukuk önünde hesap sorulacaktır.
Bunun için mutlaka ve mutlaka bir ve beraber olmamız şarttır.
Kimseyi dışarda bırakmadan sağlanacak birlik, başarının altın anahtarıdır…
DOĞRU Parti bu amaçla kurulmuş Milli bir Partidir.
Hiçbir şart koşmadan, bu birliğe katkı sağlarız.
Bu yapılmazsa ne olur?
Bu çete, herkesi tek-tek avlar. Çünkü bunların utanmaları yoktur. Tarihimizin en büyük casusluk olayı olan “Kozmik Oda” hırsızlığına izin verip yapanlar, herkesi casuslukla suçlar ve zindana atar.
Türk Devletine “Barzani-PKK/PYD” işbirliğiyle ihanet edenler, dürüst siyasetçileri bir sahtekar polis, bir tetikçi Savcı ile, sahte deliller üretip zindana atar.
FETÖ denen CIA uşağı ile 11 yıl aynı yatağa giren alçaklar, Atatürkçü siyasetçileri FETÖ’cu diye damgalayıp hapsederler.
Tüm deneyimlerimle ve tüm samimiyetiyle söylüyorum ki, bu çağrımıza yanıt vermeyen küçük kafalılar, Cumhuriyetimizin yıkılmasına sebep olurlar.
Demokratik rejim ve Cumhuriyet yıkıldıktan sonra, partiniz olsa ne olur, olmasa ne olur?
Lütfen, aklımızı başımıza alıp, hırs ve küskünlükleri geriye atıp, her birimiz birer Kuvvacı gibi el ele verelim, ve ülkemize yapılmakta olan emperyalist saldırıyı birlikte defedelim.
Sonra mı? Nam da, şan da, makamlar da sizlerin olsun!
DOĞRU Parti budur ve üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirecektir…
Not: Bugün Muğla’dayız. Sesimizi duymak isteyen herkesi bekleriz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 11 Aralık 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
DAHİYANE bir teşhis, analiz, sentez daha. Sağol varol sevgili SERDAROĞLU. İyi ki varsın.
Yayınladık değerli Serdaroğlu..
HEM ARSIZ HEM HIRSIZ – Prof. Dr. Ahmet SALTIK
Varolun.
Sevgi ve saygı ile.
*Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc* Atılım Üniv. Tıp Fak – Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı . Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı – Mülkiyeliler Birliği Üyesi *www.ahmetsaltik.net *
On Sat, Dec 11, 2021 at 5:16 AM Rıfat Serdaroğlu wrote:
> Rifat Serdaroglu posted: “HEM ARSIZ HEM HIRSIZ Arsız kişi gücü eline > geçirdiğinde, adalet de susturulmuşsa, haklı olan suçlu durumuna düşer! > Arsız kişi durmaz ve suç işlemeye, insanları ezmeye devam eder! Arsız kişi, > suçlarının ortaya çıkmaması, çalmaya devam edebilmesi için, sür” >
Bu yazdıklarınıza hiç bir itirazım yok, hepsine yürekten katılıyorum. Keşke biraz da ekonomiye bakışınız hakkında bilgi verseniz. Örneğin, günümüzde orta direğin yok olmasına ve geniş halk kitlelerinin daha yoksullaşmasına yol açan adaletsiz gelir dağılımı ve vergi düzenini nasıl kuracaksınız?
Ali Vedat Bey Günaydın,
Adresinizi (rifatserdaroglu@gmail.com) mail adresime yazarsanız, size
her konudaki hazırlıklarımızı gönderebilirim. Saygılarımla