TÜRK MİLLETİNİN SABRI SONSUZ MU?
Türk Milletinin, içerden ve dışından başına sarılan dertler başka bir devletin başına gelse, örneğin İsviçre’nin veya Hollanda’nın başına gelseydi, bugün İsviçre, Hollanda diye bir devlet yoktu.
Etrafı “Terör Devletleri” ve “Teröre Destek Veren Devletlerle” çevrili, Suriye ile 877 km, Irak ile 378 km, İran ile 534 km sınırı, her fırsatta düşmanlık kusan
batı komşusu Yunanistan olan bir coğrafyada aşıyoruz.
Tevrat’ta, Arz-ı Mev’ûd olarak geçen ve Hz. İbrahim’e vaat edilen “Mısır Irmağından (Nil)- Fırat Irmağına kadar” toprakta herkesin gözü vardır.
Bu bölgenin kuzeyi olan “Mezopotamya” (İki nehir arası bölge demek) bizim coğrafyamızdır. ABD ve İsrail’in hedefi, küresel ısınma nedeniyle oluşacak su sıkıntını gidermek için bu topraklardadır.
Bu ikilinin, PKK’yı yıllardır “Stratejik Silahlı Güç” olarak kullanmaları bundandır.
Tüm bunların üzerine kendi milletine düşman, kurucu değerlerimizle kavgalı, İhvan- Muaviye kafalı, ruh ve vücut sağlığı bozuk, serveti ve dürüstlüğü şaibeli bir çetenin yönetiminde geçirilen 20 yıl…
Türk Milletinin sinirleri yay gibi!
Ekonomik sıkıntılar had safhada, işsizlik tavan yapmış, çiftçiler tarımı bırakmak zorunda kalmış, istihdama dayalı yatırım yok, borcu borçla ödemeye çalışıyoruz, hür dünyada “yolsuzluk” ve “radikal dinci terör örgütlerine” destek vermekle suçlanıyoruz.
Bu durumda hala PKK’yı “Narko-Terör Örgütü” olarak kabul etmeyen HDP’nin kayığına binmiş muhalefet partileri “Kürtçülük Sorununu” ülkemizin gündemine getirdiler. Akıl alır değil!
Tekrar söyleyelim;
Bu ve benzeri sorunlar, ülke genelini kapsayacak şekilde çözülmelidir.
Bir etnik grubun veya bir inanç grubunun taleplerine öncelik verir ve uygulamaya kalkarsanız, hem Anayasayı ihlal edersiniz hem de emperyalist ülkelerin istediğini yaparsınız. Yani ülkenin parçalanmasına neden olursunuz!
Çözüm, demokrasimizin standartlarını önce gelişmiş ülkelerin seviyesine, sonra da daha yukarı çıkarmaktan geçer. Bunun için bilgi, danışma, cesaret ve Türk Milletini sevmek gerekir. Meseleye böyle bakmaz da, “Kürt Realitesi” öncelikli meselemizdir derseniz, yanlış yaparsınız.
Size bazı “Kürt Realitelerinden” söz etmek isterim;
-Kürt kökenli vatandaşlarımız sadece kendi kökenlilerine oy verir!
Diyarbakır’da 12 milletvekilinin tamamı Kürt kökenlidir, bir Trabzonlu veya Mersinli orada milletvekili adayı gösterilmez ve seçilemez. Ama Mersin’de Kürt kökenli bir vatandaşımız rahatlıkla milletvekili seçilir.
Sözün özü, Türkler asla ırkçılık yapmazlar ve Kürt kökenli vatandaşlarını dışlamazlar. Bu bir Kürt Realitesidir.
-Diyarbakır’da yaşayan Kürt kökenli bir vatandaş, bölgede herhangi bir sorun yaşadığında, Kuzey Irak yönetimine veya İran’a, Irak’a sığınmaz, İzmir’e, Antalya’ya, İstanbul’a göçer. Demek ki bu kişinin devlet ve milletle bir sorunu yoktur.
Bu bir Kürt realitesidir.
-Orta Anadolu’da, Ege’de, Akdeniz’de, Marmara’da birçok yerel yönetimde Belediye Başkanları Kürt kökenlidir. Güneydoğu Anadolu’da bir tane Türk kökenli Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyesi bile bulamazsınız.
Bu bir Kürt Realitesidir.
-Kürt kökenli vatandaşlarımızın ağırlıklı olarak yaşadığı Güneydoğu bölgesinde,
devlet aldığı verginin, iki katını oraya harcar. Yıllardır böyledir. Yani devlet ülkenin batısı-kuzeyi-güneyinden topladığı vergilerle, bölgeye destek olur. Bölgede %70-75 oranında “Kaçak Elektrik” kullanılır. Denizli’de bu oran %1,3’tür. Bölgedeki kaçak elektriğin parasını tüm Türk Milleti öder.
Bu güne kadar tek kelime şikayet duydunuz mu?
Bu bir Kürt Realitesidir.
Tarih boyunca hiç kimse Türklere toprak hediye etmedi. Türkler, toprak elde etmek ve topraklarını korumak için savaştı, genç evlatlarını şehit verdi.
Aynen bugün PKK terörü ve destekçileriyle yıllardır savaştığı gibi!
Yabancı düşmanlar ve yerli işbirlikçileri bilmelidir ki, bugünkü Türkler tıpkı atalarının yaptığı gibi topraklarını yani vatanımızı her hal ve şartta koruyacaktır. Kürtler bizim kardeşimizdir ve bu cennet vatan hepimize yeter.
Ancak her gün çocuklarımızın cenazelerinin gelmesi bizi üzdüğü kadar, herkesi de üzmesi ve düşündürmesi gerekir. Önce Anayasamızın ilk 6 maddesini kabul edeceğiz, sonra ne derdimiz varsa konuşup, çözüm yolu arayacağız.
Herkesin TÜRK REALİTESİNİ görmesi ve saygı duyması gerekir.
Türk Milletinin sabrı sonsuz değildir…
Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Ekim 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
Cozum yolunu gosteriyorsunuz. Sn Baskanim Insallah ilk secimler sonucu Meclise girmenizi takiben Ulkemizin Mehmetciklerini yillardir terorle mucadelede Sehitlik mertebesine kavusturan bu cikmazdan kurtarmak size nasip olur.Ve bu yolda harcanan milyarlar Milletin refahi icin harcanir. Saygilar
iPhone’umdan gönderildi
Bu ülkede kürt değil Türk sorunu vardır.ulke ekonomisinin(kayıtlı) yarıya yakını kürt iş adamlarının, kayıtdışı ekonominin (fuhuş, uyuşturucu,bilimum illegal işler)neredeyse tamamı kürtlerin elindedir.
Kürtler,batıya, güneye, Karadeniz e nereye istese gocebilmekteyken, Türkler doğu ve güneydoğu da değil iş yapmak, işyeri açmak adım dahi atamamaktadir.