ALLAH VERECEK BELALARINI
Grup Vitamin sevdiğim bir gruptur.
En güzel şarkılarından biri, “Allah Versin Belalarını” adlı şarkılarıdır.
Ela gözlü bir kızı sevip, karşılık görmeyen bir delikanlının isyanını anlatır!
Gördüm görmez olaydım da/Sevdim sevmez olaydım,
Ela gözlü bir yar için/Öldüm ölmez olaydım.
ELALARINI ELALARINI/ALLAH VERSİN BELALARINI…
Güzel ve yalnız ülkemizin başı gerçekten belada!
Dışardakilerden değil, içerdeki tepedekiler yüzünden belada.
Eskiden kıtlık veya sel-deprem gibi bir felaket geldiğinde yıllarca sürerdi!
Babaannem böyle günler için “Yıl uğursuzun evlat, kendinizi koruyun” derdi.
20 yıldır “Ümmetçi Bademler” bir dadandı, başımız beladan kurtulmadı.
Bastıkları yerde ot bitmiyor, yıllarca meyve veren ağaçlar sarardı soldu!
ELALARINI ELALARINI/ALLAH VERSİN BELALARINI
Ekonomiyi batırdılar. Türk Milletini hiç olmadığı kadar FUKARALAŞTIRDILAR.
Çevremizde, görüşeceğimiz bir tane bile dost ülke kalmadı.
Merkez Bankasının kasasının dibini deldiler, paralarımız damat gibi yok oldu!
Gece yatıyoruz ZAM, sabah kalkıyoruz yine ZAM!
ELALARINI ELALARINI/ ALLAH VERSİN BELALARINI
Ortadoğu’da ne kadar it-uğursuz-katil-kafa kesici varsa, vatanımıza doldurdular.
Süleyman Şah’ın mezarını bile koruyamadılar, adamı seyyar mezara koydular!
Türk Ordusunun Atatürkçü Komutanlarını kumpasla oydular,
90 yaşındaki Kahraman Komutanlarımızı zindanlara koydular!
ELALARINI ELALARINI/ALLAH VERSİN BELALARINI
Ananı al da git, dedi! Sen kimsin be! Defol sen git demedik!
İsrail Dölü, dedi! Sana ne insanların dölünden demedik!
Cemevi Cümbüş evi dedi! Sen önce kendi SIFIRLAMA evine bak demedik!
Cibilliyetsiz, Zürriyetsiz, Şerefsiz, Edepsiz dedi! Sensin demedik!
ELALARINI ELALARINI/ALLAH VERECEK BELALARINI
Her geçen gün Türk Milletine hakaretin dozunu arttırdı.
Baktı ki kimse yanıt vermiyor korkuyoruz sandı!
Ar damarı çatlayınca, Türk Milletine SÜRTÜK dedi.
DOĞRU Parti susmaz, korkmaz! SENSİN SÜRTÜK dedi…
ELALARINI ELALARINI/ ALLAH VERECEK BELALARINI…
Not; Aşağıdaki linke tıkladığınızda, bu şarkıyı dinleyebilirsiniz. Bence gençler
telefonlarına indirsinler ve bir AKP’li gördüklerinde, dinletsinler…
Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Haziran 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
Ek alanı
GRUP VİTAMİN – ELALARINI [Official Music Video] adlı YouTube videosunu önizle
GRUP VİTAMİN – ELALARINI [Official Music Video]
Rıfat Serdaroğlu 
CUMHURBAŞKANININ SORUMSUZLUĞU;
Hukuksal anlamıyla; ( http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2011-92-680 )
Cumhurbaşkanının ‘’göreviyle ilgili sözlerinden, eylemlerinden ve işlemlerinden’’ ötürü hukuki veya cezai anlamda herhangi bir soruşturmaya veya kovuşturmaya tabi tutulmamasıdır.. Sorumsuzluk süreklidir; görev süresi bitince de görevi dönemindeki, ‘’göreviyle ilgili söz ve eylemlerinden’’ dolayı kovuşturulmamayı içerir…
Kavramın tarihsel süreci; ( http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2011-92-680 )
*Parlamenter sistemin beşiği sayılan İngiltere’de; devlet başkanının sorumsuzluğu “The King can do no wrong” (Kral Kötülük yapmaz) adlı özdeyişle ifade edilmekte ve “Kral kendi eliyle bir adam öldürürse bundan belki başbakan sorumlu olur; fakat başbakanı öldürürse bundan kimse sorumlu olmaz” diyerek de devlet başkanının mutlak sorumsuzluğu ilkesi dile getirilmektedir..
*1876 tarihli Kanunu Esasi’de; 5.md’de ile “Zatı hazreti padişahının nefsi hümayunu mukaddes ve gayri mesuldür” denerek padişahın dokunulmazlığı ve sorumsuzluğu güçlendirilmektedir… Padişah anayasaya bağlılık yemini dahi etmemektedir.. Yetkiler sınırsızdır ve padişah bütün yetkilerle kuvvetlerin sahibidir..
*1909 tarihli Kanuni Esasi’de; 1876’ya göre padişahın sorumsuzluğu ise günümüz parlamenter rejimlerine benzer şekilde düzenlenmiştir. Ancak yine de padişahın devletin en yetkili organı olarak sorumsuzluğu ilkesi korunmuştur..
*1921 Anayasası’nda; Devlet başkanının sorumsuzluğuna ilişkin açık bir düzenleme yoktur.. Bunun en temel nedeni olarak, 1921 Anayasası’nın ruhunu ‘’egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olmasının’’ oluşturması ve (1 Kasım 1922’de kaldırılacak olan) saltanat makamından söz edilmiyor olması olarak gösterilebilir..
*1924 Anayasası’nda; Cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında sorumluluğu olmadığı esası kabul edilmiştir. Anayasa’nın 39. maddesi gereğince ‘’cumhurbaşkanının bütün işlemlerinin ilgili bakan ve başbakan tarafından imzalanması şarttır ve doğacak her türlü hukuki, siyasi, cezai sorumluluk ilgili bakana veya başbakana’’ ait olacaktır… Cumhurbaşkanının özlük işlerinden dolayı sorumlu tutulması gerekirse Anayasa’nın 17. maddesinde düzenlenen ‘’milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili hükümlere göre hareket edileceğini’’ belirterek, cumhurbaşkanının ‘’milletvekili dokunulmazlığından’’ yararlanacağı kabul edilmiştir..
*1961 Anayasası’nda; Parlamenter sisteme uyulmuş ve cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında sorumluluğunun olmadığını kabul edilmiştir.. Cumhurbaşkanı göreviyle ilgili suçlardan ötürü sorumlu değildir.. Cumhurbaşkanının tüm kararları ‘’başbakan ve ilgili bakanlar tarafından imzalanır ve bunlardan başbakan veya ilgili bakan’’ bizzat sorumludur… ‘’Kişisel suçlarından ötürü ise cumhurbaşkanı her vatandaş gibi hukuki ve cezai sorumluluğa sahiptir.’’
*1982 Anayasası’nda; Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, ‘’Başbakan ve ilgili bakanlarca’’ imzalanır; bu kararlardan ‘’Başbakan ve ilgili bakan’’ sorumludur. Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz…
*1982 Anayasası (21/01/2017) Değişikliği ile; ilgili Md.’nin ‘’Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” başlığı, ‘’Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu’’ olmuş; muhtemel bir suçun ‘’nasıl kovuşturulabileceği’’ ayrıntılı bir şekilde tarif edilmiş.. Özetle; Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tamsayısı ‘’600 Milletvekili’’nin salt çoğunluğu olan ‘’301 Milletvekili’’nin vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir… ‘’360 Milletvekili’’nin gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verilebilir… ‘’400 Milletvekili’’nin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alınabilir… Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.. şeklinde zorlu bir prosedür tanımlanmış..
**Yukarıda özetlenen ‘’Hukuksal tanım ve tarihsel süreç çerçevesinde’’ Meşrutiyet’ten; Cumhuriyet’e kadar herhangi bir ”Padişahımızın veya Cumhurbaşkanımızın” (Tebaasının veya Milletinin) Kadınlarına (Hangi sebep ve bağlamda kullanılırsa kullanılsın) ‘’Çürük ve Sürtük’’ sıfatları ile hitap etmesi, yasal ‘’Sorumsuzluk’’ hakkı sayılabilir mi..
**Normal günlük hayatımızda, (Sosyal statüsü ve kaba kuvvet gücü ne olura olsun) Herhangi bir kişinin ‘’annem, eşim, kızım, kız kardeşlerim, teyzelerim, halalarım, kuzinlerim, yengelerim,..’’in dahil olduğu ‘’Milletimin Kadınlarına’’ böyle ‘’ONUR KIRICI’’ sıfatlar kullanılmasına ‘’Fıtratımız’’ izin verir mi..
**Ben (Kendi Adıma) ‘’90 yaşındaki annem, eşim, kızım, kız kardeşlerim, teyzelerim, halalarım, kuzinlerim, yengelerim,..’’ için böyle ‘’ONUR KIRICI’’ sıfatların kullanılmasını ‘’kimden gelirse gelsin’’ reddediyorum..