29 April, 2022 04:47

KAHROLSUN İSTİBDAT KAHROLSUN ZULÜM!

Ülkeyi yönetmeye talip olmuş bir siyasetçinin fikri yapısı oluşmadıysa, bence en tehlikeli siyasetçi odur! Çünkü zaman içinde söyledikleri arasında yüz seksen derece farklar olduğunu görürsünüz!
Kim elini çabuk tutar ve “Fikri oluşmamış” siyasetçiyi doldurursa, tüm amacı günü kurtarmak olan o kişiye istediğini söyletir…

Bu tarz siyasetçilere en son örnek AKP Genel Başkanı Erdoğan’dır.
Erdoğan’ın aynı konuda bir gün önce söylediklerini, ertesi gün reddedip tam tersini söyleyebilen biri olduğuna defalarca şahit olmadık mı?
Hatta bazen öyle çirkinlikler gördük ki, üç yıl önce Erdoğan için yazılan bir konuşmanın bugün milyarlarca avroluk Binali tarafından okuduğunu görürüz!

İyi ve dürüst siyasetçi dersini çok iyi çalışmalıdır. O siyasetçi çalışmaz, okumaz, danışmaz, öğrenmezse, konuşmalarının bütününü danışmanlarına yazdırırsa, ona siyasetçi değil, okuyucu denir.
Danışmanları ne yazarsa onu okurlar. Tabii ki promter bozulmazsa!

Akşener’in son grup toplantısındaki güzel yazılmış konuşmasını okuması da çok beğenildi!
Ben de Akşener’deki bu olumlu gelişmeyi çok beğendim. İnşallah böyle devam eder, biz de kendisi hakkındaki düşüncelerimizi değiştiririz!

Kolay mı, 65 yaşından sonra değişmek?
Özer-Tansu Çiller’in yardımcılığından ve Şehit Anaları Vakfı Başkanlığından siyasi ümmetçi AKP Kurucu üyeliğine atlamak?

Bahçeli’nin sadık elemanı olmaktan FETÖ’nun toplantılarında “Hocaefendisine” saygılar sunmaya geçiş yapmak kolay mı?

“Fethullah Gülen’in Türkiye’ye gelişi, Humeyni’nin İran’a gelişinden çok daha kalabalık olacak” diyen yumuşak FETÖ’cuyu Genel Başkan Yardımcısı ve 6’lı masanın sözcüsü yapmak?

Kolay mı, 28 Şubat kararlarına imza atmak, en sert şekilde uygulanması için yönetmelik yayınlamak, yıllar sonra da 28 Şubat Davasına müdahil olup kendi imzasının aleyhine konuşmak ve yaşları 74-90 arasında olan emekli Ordu Komutanlarımızın zindana atılmasını sağlamak? Kolay mı?

Bir taraftan özgürlük mücadelesi vermiş Atatürk ve arkadaşlarının İttihat ve Terakki Cemiyetindeki ölümüne mücadelesinden çıkar sağlamak, diğer taraftan Vatan savunmasının esası demek olan Montrö Antlaşmasının çiğnenmesini önlemek için toplumu uyaran Atatürk’ün Ordusunun şerefli Emekli Amirallerini “Zevzeklik” yapmakla suçlamak?

Tüm bunları yapabilmek için, böyle esnek bir karakter yapısına sahip olmak kolay mı?
Ya böyle savrulmalar yaşayan birinin danışmanlarının yaptığı konuşmayı okumasını “Tarihi Konuşma” diye topluma takdim etmeye çalışan yalaka gazeteciler gibi olmak kolay mı?

Aziz Türk Milleti;
Bizler, DOĞRU Partililer Türk Milletine sadece doğruları söyleyeceğimize yemin ettik. Amacımız kimseyi karalamak değildir. Fakat, Türk Milletinin birkaç medya ve siyaset çakalları tarafından kandırılmasına da asla izin vermeyiz…

Allah’ın sopası yok ki, Türk Milletini aldatmaya kalkanların kafasına anında insin! Ama bu defa O da dayanamadı ki, promteri bozduruverdi!
Işığı gören tavşan gibi kalakaldı mı çakma siyasetçi? Konuşmasını kendisi yazsa, böyle tıkanıp kalır mıydı?

Rahat ol Aziz Türk Milleti!
Senin öz evlatların olan DOĞRU Partililer, artık senin siyaset bezirganları tarafından kandırılmana izin vermeyecek? Bugünlerde yazılmakta olan tarihin canlı şahitlerisiniz. Lütfen dikkatle izleyin ve işaret verildiğinde sandıkları doldurun…
Parola Vatan, işaret namus, partimiz DOĞRU…

Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Nisan 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

4 thoughts on “29 April, 2022 04:47

  1. Sn Serdaroğlu tüm yazılarınızı takip eden birisi olarak İktidara en cesur eleştirilerinizi ve kendi partimizi anlatmanızi beğeniyorum. Ama son zamanlarda tüm eforunuzu muhalefete yöneltmeniz beni şaşırtıyor. Ben ve bizci anlayışın sirayetini çok fazla görüyorum yazılarınızda. Umarım okurlarımızın eleştirilerine aciksinizdir.

  2. *Yaklaşık, 2220 yıllık Türk Devlet Tarihimiz boyunca; Han dedik, Hakan dedik, Sultan dedik, Padişah dedik.. Bu ‘’Makam’’ın adı, günümüzde Cumhurbaşkanı’dır ve Türk Devlet Töresinin en yüce Makam’ıdır.. Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız, tarihteki 16 büyük Türk imparatorluğunu; ortadaki güneş ise Türkiye Cumhuriyeti’ni simgeler… Simgesel değeri, çağlar aşan büyüklüktedir..
    Cumhurbaşkanlığı ‘’görevinin’’ ağırlığını taşıyabilmek için, A.Y.’da sayılan ‘’Türk vatandaşı olmak, Kırk yaşını doldurmak, yükseköğrenim yapmış olmak ve Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak’’ (maddi) şartlarına sahip olmak yetmez..
    Bu maddi şartlara sahip olup; ‘’Siyasi parti, STK, Kanaat önderleri,.. ittifakları ve (iç-dış) medya uzmanları desteği’’ ile seçim kazanmak yetmez..
    Hizmet geçmişi başarılı ve lekesiz, iyi, dürüst, çalışkan, sevimli, halkın diliyle konuşan,.. popüler bir ‘KİM’lik’ sahibi olmak ta yetmez…
    Bu yüce Makam’a talip olmak demek; ‘’Mete Han’dan, Alp Arslan’a; Fatih Sultan Mehmet’ten, Mustafa Kemal Atatürk’e’’ kadar ‘’Ulusal çıkarları Tespit, Koruma ve Kollama Görevi’’ yapanlardan, ‘’Görevi’’ devralmak demektir..
    Görev’in ağırlığını taşıyabilmek için, bu ‘’Makam’’ın tarihimizden süzülen değerleri çerçevesinde ‘’Liyakat’’ sahibi olmak şarttır..
    Liyakat ölçütleri, ‘’2220 yıllık Türk Devlet tecrübesiyle’’ belirlenmiştir..
    Bu ölçüt, ‘’Türk’ün Ulusal Çıkarlarını Tespit, Koruma ve Kollama bilgisine, becerisine, donanımına ve tecrübesine’’ sahip olmaktır..
    2220 yıllık Türk Devlet Tarihi boyunca liyakatle ‘’Görev’’ yapanların da; hasbelkader ‘’Makam’’a oturan/oturtulanların da ‘’neyi ne kadar anlayıp, yapabildiği/ neleri kazandırıp, neleri kaybettirdiği’’ tarihsel kayıtlarımızda mevcuttur..
    T.C. Devleti; kuruluşunun 100. yılında, Dünyanın içinden geçtiği köklü değişim ve dönüşüm çağına; son 80 yılda birik(tiril)miş ve artık taşınamaz hale gelen, sayısız sorunla yakalandı..
    Tarih/ Talih bize bir Atatürk daha vermeyecek belki; ama, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek için ‘’Ulusal Çıkar Odaklı Çözümler’’ üretecek bir ekip kurup, yönetecek donanım ve birikime sahip ‘’Atatürk’ü hakkıyla anlamış bir ADAM’’ bulup seçmek zorundayız.. Mevcudiyetimizin ve istikbalimizin yegâne temeli budur.. Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur…
    Ne Mutlu Türk’üm Diyene!..

  3. Burhan bey,sn Serdaroğlu elbette muhalefeti de eleştirecek.Elestirmeyip ne yapacak?
    Her başarısız iktidarın karşısında başarısız bir muhalefet vardır!!!

Düşüncelerinizi yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s