İki tip YOBAZ vardır.
Kendisini açık etmiş yobaz ve kripto yani gizli yobaz!

Birinciye verilecek örnek, Türk Milletinin Fesli Şarlatan diye tanıdığı,
“Keşke Kurtuluş Savaşını Yunanlılar kazansaydı” diyecek kadar alçalmış
Kadir Mısırlıoğlu denen yobazdır.
Hatırlarsınız bu yobazı Cumhurbaşkanı Erdoğan, parası Türk Milletinden çıkan Saray Sofrasında yanına oturtmuştu! Yobaz hastalanınca da Erdoğan, devletin araçlarıyla hastaneye ziyarete gitmişti!
Bu kişiye Erdoğan’ın “Abi” demesi, fesli şarlatanın yobazlığını örtmez.
Yobaz her zaman yobazdır.
Ama bundan böyle hiçbir Atatürkçünün, hiçbir Cumhuriyetçinin, Türk Devletinin kurucularına saygı duyan ve kendisini Türk Milletinin özgür bir bireyi olarak kabul eden hiçbir kimsenin Erdoğan’a oy vermesi de beklenemez…

İkinci olarak, kripto yobazlara verilecek örnek; İzmir Atatürk Lisesi Müdürü gibi kravatlı yobazlardır!
İzmir Atatürk Lisesi 1888 yılında kurulmuş 130 yıllık bir lisedir ve ülkemizin en güzide eğitim yuvalarından biridir.
Bu okul Türk Milletine çok değerli insanlar armağan etmiş bir okuldur.
İzmir’de tüm ışıklar sönse, karanlığa gömülse, sadece Atatürk Lisesinin ışığı İzmir’i aydınlatmaya yeter.
Babam Eczacı Kemal Serdaroğlu, İzmir Atatürk Lisesi mezunu idi. Bu olay tüm ailemiz için gurur kaynağıdır…

Şükrü Saraçoğlu, Hüseyin Vasfi Çınar, Mustafa Necati Bey, Reşit Galip, Mahmut Esat Bozkurt, Atilla İlhan, Necati Cumalı, Şadi Çalık, Ahmet Adnan Saygun da Atatürk Lisesi mezunlarındandır…

Bu müdür, okulun 12’nci sınıf mezuniyet töreninde, geleneksel kep atma töreni sırasında, öğrencilerin “Onuncu Yıl Marşı ve İzmir Marşını” okumalarına karşı çıkmış, öğrenciler ısrarla marşları söylemeye devam edince de, hoparlörden yüksek sesle çeşitli şarkılar çaldırmış biridir.
İşte bu müdür “Kripto yobaz” madalyasını hak etmiş biridir.

Burası İzmir, Müdür!
Değil sen, seni oraya atayan incecik sesli kırıtık Milli Eğitim Bakanı, İzmir Milletvekili olan Binali Bey dahil hiçbiriniz, öğrencilerin Onuncu Yıl ve İzmir Marşını okumasını engelleyemezsiniz!
Aklını başına al. Okulunun tarihçesini çok iyi ezberle. Yoksa sen o müdür koltuğunda oturamazsın, o koltuk senin kafanda oturur. İstersen dene ve gör…

24 Haziran’dan sonra bu marşlar her gün okunacak.
Tüm okullarımızda “Milli Andımız” tekrar okunmaya başlayacak.
Ülkemizin en güzel yerlerine “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazılacak.

Sadece İzmir’in dağlarında değil, vatanımızın her dağında kardeşlik, barış, özgürlük çiçekleri açacak.
Herkesi kucaklayacak bir kalkınma ve zenginleşme seferberliğini beraberce başlatacağız.
Bıktık bu yobazlardan, bıktık bu besmele ile çalanlardan, bıktık bu din bezirganlarından, bıktık bu Süslümanlardan…

Not;
Eyy seçim, sen nelere kadirsin! İzmirli demokratik tepkisini gösterince Bademler korktular ve müdürü valiye emir vererek görevden aldırdılar!
Bu sepet müdür gibi yüzlercesini göreve AKP getirmedi mi? Hadi bu müdürü, milletten korktuğunuz için valiye görevden aldırdınız. 19 Mayıs törenlerini yasaklayan Samsun Valisini ne yapacaksınız?

Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Mayıs 2018
Rifat Serdaroğlu