İŞLEVSİZ MUHALEFET!

Siyaset ülke sevgisi ve demokrasi için yapılıyorsa, iddia ve süreklilik isteyen bir iştir. İddianız ve mücadele gücünüz kadar yaşama hakkınız vardır.
Ülke sevgisi ve demokrasi uğruna yapılan siyasette, part-time çalışma olmaz.
Salı’dan salıya, danışmanların yazdıklarını camdan okumakla olmaz, seçimden seçime çalışmakla hiç olmaz.

CHP ve İYİ Parti Genel Başkanları olarak, bir taraftan;
AKP ülkeyi felakete sürüklüyor, hukuk devleti bitti, lâik cumhuriyet ciddi olarak tehdit altında, ülkede tek adam yönetimi var, Suriye’de başımız belada, daha yeni bir evladımızı şehit, beş evladımızı da yaralı verdik. Kıbrıs’ta sıkıştırıldık.
Dış politika rezalet. Ekonomi batma noktasında. Ege’de adalarımız Yunan’a peşkeş çekiliyor. Türk Ordusu yok ediliyor diyecekler, diğer taraftan kazanılan İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinden hemen sonra hem kendileri hem de parti sözcüleri; “Erken seçime gerek yok. Konuşulmamalı bile. Önümüzde daha 4 sene var. Hadi, iktidar ekonomiyi düzeltsin” diyecekler!

Bir taraftan “Tek Adam yönetimi demokrasiyi öldürdü” diyeceksiniz, öte taraftan “İstanbul seçimleri, Türkiye’de demokrasinin varlığının ispatıdır” diye konuşacaksınız! Sizler delirdiniz mi?

Bu söylem, eğer iş bilmezlik değilse, düpedüz AKP ile işbirliği içinde olduğunuzun kanıtı değil midir? “Erken seçime gerek yok, AKP ekonomiyi düzeltsin” demekle, kendinizi inkar etmiyor musunuz?
17 yılda ülkedeki tüm olumsuzlukları AKP bilerek, planlayarak yapmadı mı?
AKP’ye 4 yıl daha şans tanıyarak, ne yapmak istiyorsunuz?
Bu 4 yılda Türk Milleti daha fazla sıkıntı çeksin mi istiyorsunuz?
Bilginiz, deneyiminiz, hazırlığınız varsa niçin AKP’ye 4 yıl daha veriyorsunuz?
Şimdi ve derhal yapın! Dünyanın neresinde bir işi defalarca bozan birine
“Hadi düzelt, bak önünde 4 yıl daha var” diyen muhalefet partileri vardır?
Bu tutumunuzu, AKP’nin parçalanmasını beklemekle izah etmeye çalışmak
akıl işi midir?

Değerli Okurlar;
Türkiye, tek adam yönetimiyle hızla Federe İslam Devletine götürülmüyor mu?
Türk Ordusu adım-adım tasfiye edilmiyor mu?
Kuzey Irak’tan sonra Suriye’de Kürdistanın ikinci parçası kurulmuyor mu?
Ege’de-Mavi Vatan’da-Kıbrıs’ta haklarımız emperyalist devletler tatarından gasp edilmiyor mu? Ekonomimiz, siyasetçiler zenginleşsin diye, batırılmıyor mu?
Şimdi sizlere soruyorum;
Tüm bunlar benim paranoyakça şüphelerim mi, yoksa gözümüzün önünde duran bu gerçekleri görmek mi istemiyoruz?

Öyle büyük bir fırtına yaklaşıyor ki, ister görüp tedbir alın, isterseniz tehlikeyi yok sayın. O fırtına çok yakında bizi vuracak! Yönetimde AKP olursa Türkiye, bu fırtınadan çok daha fazla zararla çıkacak!

Muhalefet Liderlerinin yetersizliği yetmiyormuş gibi, 17 yıldır Türkiye’yi sömüren uluslararası para baronları ve Suudi Hanedanı destekli Huber Apo, piyasaya Ali Babacan adlı çocuğu sürüyor!
Türkiye’deki bazı salak iş adamları da, anında Ali Babacan’ı kurtarıcı olarak pompalamaya başladılar!

Allah, insanlara kullansınlar diye akıl vermiş! Süs olarak kafalarında taşısınlar diye değil!
Türkiye’nin toplam borcunu 15 yılda 3 misli arttıran, vatandaşı boğazına kadar borca sokan, tüm Türk Bankalarını yabancılara satan Ali Babacan değil mi? Uluslararası tefeciler boşuna mı Ali Babacan’ı severler?

Sevgili Türk Milleti;
Aşağıdaki toplumsal olayların sadece bir tanesi, demokratik bir ülkede olsa, orada hükümet aynı gün devrilirdi.
Gezi, Türk Gençliğinin özgürlük ve demokrasiye sahip çıkışının bir çığlığı idi!
Cumhuriyet Mitingleri, milyonlarca insanın Atatürk ve Lâik Cumhuriyete bağlılığının işareti idi!
Zorla yaptırdığımız Adalet-Hak-Hukuk yürüyüşü, Hukuk Devleti arayan milyonların feryadı idi!
İstanbul seçimleri, tek adam yönetimine ve faşizme isyanın sonucu oldu!

Şimdi lütfen düşünelim;
Muhalefet Partileri, Türk Milletinin bu olaylarda ortaya koyduğu enerjiyi, siyasete aktarıp sonuç alabildiler mi?
Siyaseti bilen, Türk Milletini iyi tanıyan, hür dünya ile iyi ilişkileri olan, cesur muhalefet partilerimiz olsaydı, AKP denen organize suç şebekesi bizi hala yönetiyor olur muydu?

Bu beceriksizlerle olmayacağını gördüğümüz için Çoban Ateşi Hareketini
“Siyasi Partiye” dönüştürme çabalarımıza hız veriyoruz.
Benim yaşıma gelmiş arkadaşlarımın çoğu bu partide Milletvekili adayı olmayacak. Yürekleri Türkiye sevdasıyla dolu Türk Gençlerini ve Türk Kadınlarını, hizmet için sizlere armağan edeceğiz. Eylül sonuna doğru bu hareket 81 İl ve 924 İlçede aynı anda yanmaya başlayacak.
Sahip çıkmak, desteklemek, katılmak sizlerin takdirinde olacak bir şey!

Bizlerin kişisel hiçbir hırsımız yoktur. Tüm birikimlerimizi, deneyimlerimizi, kadromuzu “Bozkırla-Yeşilin”, “Fakirlikle-Zenginliğin”, “Kör cehaletle-Bilimin”, “Esaretle-Özgürlüğün” kavgası için harcamaya hazır “Türkiye ve Atatürk Sevdalısı Aksaçlılar” grubuyuz bizler. Kimseden de korkumuz yoktur…

Ne Mutlu Türküm Diyene…

Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Haziran 2019
Rifat Serdaroğlu

7 thoughts on “İŞLEVSİZ MUHALEFET!

  1. Çok hızlı olun olur mu? Bu ülkenin size ve sizin gibi okuyan insanlara ihtiyacı var..

  2. Sayın Bakanım
    Düşünce ve yorumlarınıza sonuna kadar katılıyorum ve zaten sizin tüm yazılarınızı başındanberi de takip ediyorum.ÇOBAN ATEŞİ HAREKETİ’nin halkımızın hoşuna gidecek güzel bir isimle biran evvel siyasi parti halin dönüşmesi ve hernekadar sizin de yazınızda belirttiğiniz ve muhalefet olarak yetersiz kaldıklarını söyleminize rağmen CHP ve İYİ partilerle asgari müşterekliği sağlayıp MİLLET İTİFAKININ gücünü artırıp erken seçime2020 içinde mutlaka giderek 23Haziran secimlerinde yakalanan rüzgar ile akp nin uğradığı yenilgiyle girdiği şaşkınlıkve iç kargaşasından istifade etmek gerek diye düşünüyorum.
    slm ve saygılar
    Oktay KAYLAN

  3. Sayın Serdaroğlu;
    Hangi ekip elemanı veya katılımcı olursa, olsun veya zatı aliniz Pdf yayını ile güncellenen bir kuruluş sözleşme taslağı ve bir tüzük taslağı ile ortaya koyma imkanını sizinle gönül ve fikir birliğine yönelmiş olanlar için hem çağrılarınızı güçlendirmiş hem de taraftarlarınzı somut hale getirmiş olabileceğiniz alternatifine olanak sağlamış olabilirsiniz.

  4. Demokrasilerde güçlü hükümetlerin alternatifleri güçlü muhalefettir. Ne yazık ki çok partili sisteme geçeliden beri demokrasiyi dilimizden düşürmedik ama özümseyemedik!..1950 den beri,yaşı müsait olanlar hatırlar,iktidar az veya çok diktatörlük uygulamış,demokrasiyi rafa kaldırmış,kendi demokrasisini tesis etmiştir. Aslında evrensel demokrasi olsaydı,bu sistemsizlik de olmazdı,diploma meselesi de yıllardır çözülmemiş olmazdı. İşin aslı,demokrasicilik oynuyoruz!

  5. Idare Mahkemesin yurutmeyi durdurma kararlarina ragmen 24 ayda 17 kez suruldugum . Saglik bakanligi Sube Mudurlugu gorevime Hakim kararina istinaden Bakanliginiz doneminde basladim…Hukuksuzluk doneminizle sona erdi.Yarginin kararlarinin arkasindan dolanma olmadi…Bende emeginiz ve hakkiniz var …Sayenizde sikintilarimin cogunu giderdim…Sagilarimla…

  6. Bizlerin kişisel hiçbir hırsımız yoktur. Tüm birikimlerimizi, deneyimlerimizi, kadromuzu “Bozkırla-Yeşilin”, “Fakirlikle-Zenginliğin”, “Kör cehaletle-Bilimin”, “Esaretle-Özgürlüğün” kavgası için harcamaya hazır “Türkiye ve Atatürk Sevdalısı Aksaçlılar” grubuyuz bizler. Kimseden de korkumuz yoktur…

    Sayın Serdaroğlu, yukarıya kopyaladığım cümle bu günkü yazınızdan. Daha önceleri de defalarca sordum, tekrar soruyorum, kişisel hiçbir hırsı olmayan “bizler” cümlenizdeki “bizler” kimlerdir. Uzun zamandır yazılarınızı aksatmadan okurum ama artık başlığa bakacağım ve “bizler kimleriz” kelimelerini içermiyorsa, açmayacağım ve paylaşmayacağım.

Düşüncelerinizi yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s