“Kendini herkesten daha akıllı gören, hayatın sana verdiği şansı üstünlük zanneden, senden daha azıyla yetinmek zorunda kalan olanların gözüne- gözüne fazlalıkları sokan sen! Zavallı sen…

Kendini koyduğun o en yüksekteki yerle, tepesine çıkıp ezdiğin o en alttaki arasında asla kopmayacak bir bağ olduğunu bilmeyecek kadar cahil, hep kendine isteyecek kadar arsızsın.
Bu kadar öğrenmişliğinin, sözde eğitilmişliğinin, bilmişliğinin yanında hiçbir şey yapmayarak, kendi türüne zırnık katkıda bulunmayarak nasıl da ihanet seversin!
BİR’in parçası olduğunu unutmuş, kaybolmuşsun! Ama artık ruhunu saran kirlenmişlikle yüzleşmenin zamanı geldi. Ya yüzleşeceksin ya da hayat seni asla affetmeyecek! Varlığın lanetlenecek!” (Aeden-Bir Dünya Hikayesi-Sh 463-464)

Kendini kibre kaptırmış, ar-namusu unutmuş, gözü paradan başka bir şey görmeyen, para için kendisi dahil her şeyini satacak tıynette politikacılar vardır. Bunlara “PP, yani Parazit Politikacılar” denir.
Kendi yararı için başkalarını zarara sokmaktan, devletin-milletin hakkını-malını çalmaktan, kul hakkı yemekten hiç utanmazlar.
Doğal olarak bu tipler sürekli olarak da yalan söylerler.

PP’lar, daha ölmeden unutulurlar. Hatırlananlar da nefretle beddua ile anılır.
PP’lardan biri çıkar ve şöyle der;
“Fakir neden fakirdir bilir misiniz? Çalmasını bilmediği için fakirdir!”
Bu sözüyle, İslam’ın gereklerinden olan nasip-çalışarak kazanmak-helal kazanç gibi hasletlerin içine ettiğinin farkında bile değildir. Kendisine sorsanız;
“Sen, çalmayı öğrendiğin için mi zengin oldun, diye” size yanıt veremez!

Müslümanlar için mübarek olan Ramazan Ayının son günü bir haber okudum.
Çevre Bakanlığı, SİT alanında bulunan 30 bin metrekarelik arazinin imarını “Konut alanı” olmaktan çıkarıp “Otel” yeri yaptı ve yüksekliğini de 5 kat arttırdı!

Yerin sahibi Eski Başbakan Tansu Çiller’in oğlu! Yani Tayyip Erdoğan’ın abla dediği Çiller’in.
Amerika’daki mallarını, yardımcısı Meral Akşener kanalıyla “Şehit Ailelerine” bağışlayacağını söyleyen Çiller’in.
Refah Partililerin “O hırsızın eteğini başına geçireceğiz” deyip sonra da, yan yana oturdukları Çiller’in.
Birinci Susurluk olayının faili Mehmet Ağar’ın Başbakanı Çiller’in ikinci Susurluk olayıdır bu imar hırsızlığı!

Bu vurgun şöyle işler;
Çiller, Erdoğan’dan ricacı olur. Erdoğan, Çevre Bakanına emreder. Çevre Bakanı da sanki babasının malını veriyormuş gibi imar değişikliğini yapar.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine soran var mı?
Niye sorsunlar ki? İmamoğlu, hırsızlığa geçit verir mi?
Hoooop, Çiller’lerin kasasına milyonlarca Amerikan doları!

Bir tarafta böyle PP’lar var, diğer tarafta, doğru bildiğini-inandığını söylemekten vazgeçmemek için canlarını vermiş, insanlık için çok değerli şahsiyetler var!

Ebu-Hanife- Hallac-ı Mansur -Buhari- Pir Sultan Abdal-Kopernik- Galile- Bruno- Pisagor- Atatürk gibi!
Bu kişiler unutulmaz. Dünya durdukça, insanlık tarihinin en güzide yerinde, namuslu insanların gönlünde yaşayacaklardır.

Bizim Atatürk sevgimiz de bu sebepten bitmez!
Kim demiş ki, sevgili ölünce sevgi de ölür, diye.
Hepimiz öleceğiz ama onun sevgisi gönülden gönüle, nesilden nesile sürüp gidecek…

Hepinizin Ramazan Bayramınızı kutlarken, Allah’tan dileğim şudur;
Türk Milletinin, hırsız yöneticilerle birlikte geçireceği son bayram, bu bayram olsun…

Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Mayıs 2020
Rifat Serdaroğlu