19 January, 2023 21:14

ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMAZ

Erdoğan’ın yönetim şeklini, demokrasiyi biat ile sakatlamasını, yurtdışı servetinin şaibeli oluşunu, çevresinin kısa sürede çok zenginleşmesini, Atatürk düşmanı yobaz takımıyla iç içe olmasını ve Laik Cumhuriyete şaşı bakışını yaklaşık 15 yıldır eleştiren bir vatandaşım.
Türkiye’de, başta Genel Başkanların bile konuşmaktan çekindiği anlarda biz
“AKP ülkeyi Federe Ümmet Devletine” götürecek dedik. Keşke yanılsaydık.
Şimdi, herbiri şiddetli AKP karşıtı olan siyasetçiler o zaman ya AKP’de önemli mevkilerde idiler, ya da susup para kazanmak için AKP’lileri alkışlamakla meşgul idiler. Biz ise önce FETÖ’nun tetikçi Savcı-Yargıçlarıyla sonra da AKP’li tetikçi Savcı ve Yargıçlarıyla mahkemelerde boğuşuyorduk!

Bunları durum tespiti yapmak için yazdım, şikayetçi olduğum için değil.
Erdoğan’ı eleştirdim ama, bir konuda Erdoğan’ı hep takdir ettim. O da Erdoğan’ın “Namusu ve şerefi” üzerine ettiği yemini tutmasıdır. Erdoğan gibi Allah’tan korkan inançlı bir Müslüman, üzerine yemin ettiği Anayasaya uymamazlık etmez, edemez!
Anayasanın 103. Maddesi “Cumhurbaşkanının Türk Tarihi ve Türk Milleti huzurunda ettiği” yemini yazar. Bu yemini abdestli iken eden Erdoğan, Anayasayı çiğnemez ve Anayasaya göre aday olamayacağını bildiği için aday olmaz. Bu güne kadar yeminini bozmadı. Bundan sonra da bozmaz bozamaz!

Erdoğan, Anayasanın 101. Maddesine göre 3’ncü kez aday olamayacağını biliyor.
Sadece 116’ncı maddeye göre, TBMM 360 ve üstü oyla “Seçimlerin Yenilenmesine karar verirse” Cumhurbaşkanı Adayı olabileceğini fakat TBMM’den böyle bir karar çıkmayacağını da biliyor.

Erdoğan, YSK’ya baskı yapıp, YSK kararıyla CB adayı olmayı kabul etmesinin Anayasayı, namus ve şerefi üzerine ettiği yemini çiğnemiş olacağını da iyi biliyor! Ben Erdoğan’ın bunu yapmayacağına inanıyorum.

İnsan bir noktadan sonra durmasını bilmeli.
Bakın Yeni Zelanda Başbakanı daha dün “6 yıldır Başbakanlık yaptım. Artık yeter.
Başkaları ülkeme benden daha fazla hizmet edecektir” dedi ve evine döndü.
Senin lügatinde “YETER” yazmaz mı?

Tekrar seçilmek uğruna, Anayasayı, yasaları zorlamaya, çiğnemeye gerek var mı?
21 senedir yönetimdesin, saraylardasın. Ülkeyi uçurumun yanına getirdin.

YSK’yı, Yargıyı zorlama, baskı yapma. Yakında seninle beraber atta (!) gideceğiz. Şimdiye kadar kazık çakan olmadı ki!
Yönetim, Anayasayı çiğnerse ülkede adalet ölür. Adalet ölürse Devlet ölür be arkadaş! YSK, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde, Seçim yasasının 98’nci maddesini çiğneyerek “Mühürsüz Zarfları” geçerli saymıştı!
Bu açık bir yasa ihlali idi!
Bu kez senin aday olabileceğin şeklinde bir karar verirse “YSK, ANAYASAYI İHLAL SUÇU” işlemiş olacak!
Yakın tarihte bu ağır suçla yapılan yargılanmaların “Müebbet Hapis” ile sonuçlandığını gördük!

YSK Üyesi Sayın Yargıçların dikkatine sunmak istediğim bir konu var;
Tüm bu hesaplar, Erdoğan’ın 3’ncü kez aday olup SEÇİMİ KAZANACAĞI üzerine yapılıyor.
İyi de, Erdoğan’ın CB Adayı olmasına izin verirseniz “ki ben asla böyle bir Anayasa ihlaline izin vermeyeceğinize inanıyorum” ve Erdoğan seçimi kaybederse, neler olabileceğini tahmin ediyor musunuz?
Şuna lütfen inanın. Zora düşen siyasetçilerin bazıları, anında döner ve
“Ben böyle bir talimat vermedim” der. Orta yerde kalırsınız!

Hangi makam olursa olsun, görev anayasa ve yasalara uygun olarak dürüstlükle yapılırsa, bundan daha büyük onur ve iç huzuru yoktur.
Böyle bir huzurun ve saygının bedeli ölçülemez.
Bir insan doymasını bilmeyecek kadar açgözlü ise, sonunda kendi başını yer…

Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Ocak 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

One thought on “19 January, 2023 21:14

  1. *Sn.RTE’ın 3. defa aday olup olamayacağı konusunda ”Bilimsel” görüş bildirebilecek en yetkin kesim, ”Anayasa Hukukçuları” olsa gerek.. YÖK kayıtlarına göre 91 Üniversitemizde Hukuk Fakültemiz var.. Her hukuk fakültesinin zorunlu dersleri arasında ”Anayasa Hukuku Dersi” var.. Bu dersi veren Prof./ Doç./ Dr./.. unvanlı ”Yüzlerce Akademisyenimiz” var.. Türkiye Cumhuriyeti’nin ”Hayati Önem” haline gelmiş bir konusunda ”Şimdi/ şu an bilimsel görüşünüzü beyan etmeyecekseniz” varlığınızın anlamını/ anlamsızlığını sorgulama zamanıdır..
    ”Ceza Hukukçusu(?!)” meslektaşlarınız; işbirlikçi ”sözde yargı”nın Ergenekon, Balyoz, Fuhuş ve Casusluk davalarıyla Türk Ordusu’na ve Kozmik Oda gibi devlet güvenliğine kasteden vahşeti karşısında ağızlarını aç(a)madıkları için ”korkaklıklarının utancı” üzerlerine yapışıp kaldı.. Ve bu utanç verici tepkisizlik alışkanlığa dönüştü ki, tamamen yasal mevzuatımızın zorunlu kıldığı bir ”Görev”de rol almış emekli generallerimizin yargılanıp mahkum edilmesi konusunda, hiç birisinin fikri(?!) yok.. Hapse atılmanın, ömrünün sonuna gelmiş ve bin bir hastalıkla boğuşan bu insanlar için ”İDAM HÜKMÜ” anlamına geleceği için; hukuksal amacı, suçluyu ıslah edip topluma yeniden kazandırmak olan çağdaş infaz anlayışıyla örtüşüp örtüşemeyeceği konusunda ”Sinek vızıltısı kadar bir sesle” dahi bilimsel görüş beyan edemediler.. Gelecek nesilleri, bu suskunluğu gururla/ saygıyla anmayacaklardır herhalde..
    Ceza hukukçuları açısından, ok yaydan çıktı.. Geri dönüş yok.. Özür dilemek, pişman olmak faydasız..
    Anayasa hukukçuları içinse ‘’Hocalık yaptıkları Ana Bilim Dalları’’ açısından mevcut durum hakkında ‘’Olumlu-Olumsuz’’ görüş beyan etmelerinin ‘’Etik Görevleri’’ olduğunu düşünüyorum..
    Ya da, kendileri bilir; ‘’Zamanında Konuş(a)mayan Ceza Hukukçuları’’nın tarihsel safında, onlar da seçkin(?!) yerlerini alırlar..

Düşüncelerinizi yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s