T.C Devletinde kimse, dokunulmaz-eleştirilmez-ulaşılmaz değildir.
Anayasal bir devlette, herkesin hakları-sorumlulukları açık ve itiraz edilmeyecek şekilde yazılmıştır. T.C Devletinde kimse Şah-Padişah-Sultan-Halife değildir.

Bu genel kabulden sonra, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konumu nedir, diye bakalım?
Erdoğan, Anayasada yazdığı şekli ile, “TARAFSIZ” kalacağına yemin etmiş, görevleri ve sorumlulukları Anayasada tek-tek yazılmış, bunun dışına çıkması mümkün olmayan, süresi bittiğinde köşesine çekilecek, tarafsız bir AKP Genel Başkanıdır!
Bizler gibi sıradan, ölümlü bir vatandaştır. Şah-Padişah-Sultan-Halife değildir…

Mademki, Türkiye bir Hukuk Devletidir, herkes kanun önünde eşittir,
Erdoğan da bizler gibi biridir, o zaman benim de onun için suç duyurusunda bulunma hakkım var demektir.
Hadi bulunalım da, soruşturma Erdoğan’a mı yoksa bana mı açılacak, birlikte görelim?

Erdoğan İçin Suç Duyurusu;
Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı;
Erdoğan’ın Atatürk’ü sevmediği herkes tarafından bilinmektedir.
Atatürk ve İnönü için “İKİ AYYAŞ” benzetmesi onundur.
Atatürk’e sürekli olarak en ağır hakaretlerde bulunan bir meczubu, devletin sofrasında misafir eden de odur.
Erdoğan için, Atatürk’e hakaret etmek serbest,
Aynı Erdoğan için halktan para isterken sığındığı yer, Atatürk ve Tekalifi Milliye!

Sayın Başsavcı;
5816 Sayılı Kanun, Atatürk’ü Koruma Kanunudur ve 31 Temmuz 1951 yılından beri uygulanmaktadır. Atatürk’e alenen hakaret edenlere 3 yıl hapsi öngörür.
Kanunun 3’üncü maddesine göre, bu suçu işleyenler için Cumhuriyet Savcıları, şikayet beklemeden kendiliklerinden takibat yapar, demektedir.
Size suç duyurusunda bulunuyorum.
Gereğinin yapılmasını arz ederim.
T.C Vatandaşı Rifat Serdaroğlu…

Erdoğan İçin 2. Suç Duyurusu;

Sayın Başsavcı;
Sizin de bildiğiniz gibi Korona virüs salgını sebebiyle, özellikle dar gelirlilerimiz çok zor durumdadır.
Üniversite mezunu her 5 gencimizden üçü işsizdir. Bu olaylar, ileride ciddi problemler yaratacak ve Türk Milletine “Sosyal Patlama” olarak dönecektir.

İşsizliğe çare bulamayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Suriyelilere
54 Milyar doları Türk Milletine sormadan harcadığını söylemektedir.
Bir T.C vatandaşı olarak, nerede ve nasıl harcadınız, şeklindeki ısrarlı sorularımıza yanıt alamadık.

Tam bu anda yeni bir olaya şahit olduk ve size bu yüzden başvuruyoruz.
Hükümet, İŞKUR’un başlatacağı bir proje ile, Suriyeli gençlerden ilk etapta
7 bin 400 tanesini kamuda işe alma kararı verdi!

Bizim çocuklarımız işsiz gezerken, Suriyelileri devlete sokmak hangi vicdana sığar, Sayın Savcı?
İş bekleyen halkımızı evlerde nasıl tutacağız?

Hükümetin bu tavrı, halkı manipüle etmeye yönelik eylemlere girmektedir. (Fatih Portakal için yapılan suçlamadan)
Yeni sistemde yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde tek sorumlu Erdoğan’dır.
Kendisi hakkındaki bu suç duyurumuzun işleme konulmasını arz ederim…
T.C Vatandaşı Rifat Serdaroğlu…

Değerli Okurlar;
Yazıyı rahmetli Abdürrahim Karakoç’un “Hasan’a Mektup” şiiriyle bağlayalım.
Erdoğan, rahmetliyi çok sever ve her sene vefat yıldönümünde anar!

Mektup Yazdım Hasan’a, Ha Hasan’a Ha Sana!

Köye çoban ettik sağır İbiş’i,
Çatal doğurtuyor erkek çebişi,
Yağcılıktan yükün tuttu çok kişi,
Gene aşiretin yüzü güldü de…

Sağlık ve başarı dileklerimle 08 Nisan 2020
Rifat Serdaroğlu