KİŞİSEL KİŞİSEL

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Kuvayı Milliyecilere, asi-hain- diyen, görüldükleri yerde öldürülmeleri farzdır diye fetva veren Teali İslam Cemiyetinin Başkanı İngiliz Ajanı İskilipli Atıf’ın mezarını ziyaret eden Çorum Valisi ve İskilip Kaymakamı hakkında soruşturma açılmasına Çorum Cumhuriyet Savcılığı tarafından izin verilmedi.

Vatana ihanetten yargılanıp idam edilen İskilipli Atıf’a soruşturma açılamamasının sebebi, “Vali ve Kaymakam’ın eylemlerinin kişisel nitelikte olduğu” imiş!
Tarihte, Cumhuriyet Savcılığı-Valilik-Kaymakamlık gibi makamların bu kadar düştüğü görülmemiştir.
Sebep olanların layığını Allah, kişisel-kişisel versin!

AKP Bakanı Ruhsar Pekcan, kendi Bakanlığını kazıklayıp dolandırdı. Yetmedi, oturduğu Bakanlık evine 380 bin lira masraf ettirdi.
CB Erdoğan, Bakanı görevden alırken “Hizmetleri için” teşekkür etti.
Erdoğan, suç işlemiş Bakanını görevden alıp yargılatmamakla suça ortak olmuş oldu! Tıpkı Saatçi Zafer-Bakara Egemen-Boyunsuz Muammer ve TOKİ’ci Bakan gibi Kadın Bakan da yargılanmadı. Neden biliyor musunuz? Hepsinin hırsızlıkları kişisel idi, kişisel!

Dedesi Banker Kastelli’ye, Babası Jet Fadıl’a, Amcası Yimpaş’a, Abisi Tosuncuk’un Çiftlikbankına, kardeşi AK-Tozculara para kaptıran Bilal Uyanık, Thodex mağduru oldu ve aile geleneğini devam ettirdi.
Kendisine “Sen salak mısın? Hiç mi ders almadın” diyen polise şu yanıtı verdi; “Hayır abi ben salak değilim, AK Partiliyim. Benim işim Kişisel abi, tamamıyla kişisel!

Adalet Bakanı Haznevi Tarikatı liderinin avucunun içini öper, Sağlık Bakanı Bakanlığı, Menzil Tarikatının yönetimine bırakır. Soylu Süleyman da kendi koyduğu “Cenazeye 8 kişiden fazla katılamaz” kuralını bozup Nur Cemaatinin bir üyesinin cenazesine binlerce kişi ile katılarak, Covid-19 virüsünün dağıtımına
en fazla virüs yayan Bakan” olarak katkıda bulunur.

İslam Devletine geçişte “Şeyhülislam” olmak isteyen Soylu Bakan, kanunda olmamasına rağmen içki satışını yasakladı. Tam kapanma isteyen Soylu Bakan, TAM kelimesi ile, ileri demokrasideki İLERİ kelimesinin aynı kökten geldiğini söyledi.

CB Erdoğan’ı, yine aldattılar! Bu defa şapşik danışmanlarının getirdiği “Çeklerin ödenmesi 31 Mayıs’a kadar durdurulmuştur” diyen kararnameyi oruç kafayla okumadan imzalayan Erdoğan, mali piyasaları çorbaya çevirdi. Düzeltmek için üç kararname daha yayınlayan Saray şu açıklamayı yaptı;
“Yine bazı eksiklikler var. Mesela Çek-Senet Tahsilatı yapan ortağımızın gençleri ne olacak? Onların işleri de bozulacak mı? Ya ittifak bozulursa? En az bir kararname daha çıkarmamız lazım…”

CB Erdoğan, 24 Nisan olayları için “Soykırım” diye ABD Başkanına yanıt vermek için çalıştığını ve bu yüzden 23 Nisan törenlerine katılamadığını söyledi.
Erdoğan “En ağır yanıtı verdim. Adeta bir balyoz gibi yanıttı. Fakat benim salak danışmanlarım o ağır yanıtımı Biden yerine Trump’a göndermişler!
Gelecek sefere, yanıtımı elden göndereceğim. Hem o zamana kadar Washington Büyükelçimiz de kabul edilmiş olur” dedi…

Saray, tasarruf tedbirlerini hayata geçirdi! 12 adet alınması gereken lüks makam araçlarının adedi, önce 24’e çıkarıldı, sonra da 10’a düşürüldü.
Yiğit Bulut; İşte tasarruf işte Başkan diye slogan attı…

Yahu arkadaş, bu ne biçim yazı diye düşünürseniz tamamiyle kişisel, kişisel!

Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Mayıs 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı